T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / MALTEPE - Maltepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Baba ve Çocuk

Baba ve Çocuk

 

Maalesef toplumuzda çocuk yetiştirme denince akla hemen anne gelir. Ebeveynlerin yanlış düşüncelerinden birisi çocukların bebeklik dönemindeyken baba ile ilişki kurma ihtiyacında olmadığı, 3-4 yaş sonrasında ilişkinin gelişmesi gerektiği ile ilgilidir Fakat bir çocuğun bir anne kadar babaya da ihtiyacı vardır. Her çocuk, babanın varlığını ve gücünü hissetmek ister.

Günümüzde tehlike sinyalleri veren durumlardan birisi de babasız çocukların sayısının günden güne artmasıdır. Bunun sebepleri arasında başta boşanma olmak üzere gayri meşru ilişkiler ve varlığı belli olmayan babalar gelmektedir.  Örneğin ABD'de çocukların yaklaşık yarısı babasız büyümektedir. Bu şekilde büyüyen çocukları bazı riskler beklemektedir.. ABD'deki istatistiklere göre babasız evlerde gençlerin yüzde 63´ü intihar ediyor; yüzde 90´ı evden kaçıyor; yüzde 85´i davranış bozuklukları gösteriyor; yüzde 71´i okulu bırakıyor; yüzde 50´si ise onlu yaşlarda anne oluyor. Evet ülkemizde henüz bu kadar ciddi boyutlara ulaşmış değil fakat tehlike " geliyorum" diyor.

Ülkemizde babaların en önemsedikleri rol maddi bakımdan çocuğa bakabilmek. En az önemsedikleri rolleri ise çocukla oynamak ve çocuğun günlük ihtiyaçlarını karşılamak. Fakat babanın rolü doğum öncesinden başlar. Yaş ilerledikçe anne ve babanın yapması gerekenler farklılaşır. Ne kadar iyi niyetli olursa olsun, annelerin babanın, babaların da annenin işlevlerini tam olarak yerine getirmesi zordur

Babanın çocuğun hayatında sadece korkulan ve akşam gelince gün içinde yaptıklarından dolayı annenin şikâyet edip azar işiteceği bir figür olması yerine, çocuğun aile içinde ve dışında yaşadığı sıkıntıları paylaşabileceği, karşılaştığı sorunlarla ilgili çözüm önerilerini korkmadan sorabileceği, yardımını ve desteğini koşulsuz hissettiği bir baba olması çocuğun gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. Sadece eleştiren veya cezalandıran, korkulan bir baba, çocuğun kişilik gelişimine olumlu bir katkı sağlamayacaktır.

Babanın çocukluk döneminden itibaren çocuğunun yanında olması ve olumlu ilişkiler kurması, ergenlik döneminde gençlerin sosyal, zihinsel gelişimlerinin sağlıklı olmasını sağlamaktadır.

Ergenlik döneminde çocuklar, babalarının olumsuz özelliklerini yansıtabilir. Öfkeli, duygularını kontrol edemeyen babalar ergenlik döneminde kendilerine benzer çocuklarıyla karşılaşmaktan hoşlanmazlar. Onları kabullenmek yerine devamlı eleştirme yolunu seçerler.

Babaya bir dayanak veya sığınak olarak en çok gereksinim duyulan dönem ergenlik dönemidir. Eğer baba bu işlevini yerine getiremezse ergenlik dönemi çocuk-ebeveyn çatışmasının doruk noktaya ulaştığı dönem olacaktır.

Ergenleri değerlendirirken yaptığımız hatalardan en önemlisi onları değerlendirirken kendi yaptığımız hataları unutmamızdır. Birçok baba kendi çocuğunu mükemmel standartlara göre değerlendirmeye çalışır. Fakat hiçbir insan mükemmel değildir. Ve yine hayattaki yapılan hatalar insana doğruları öğretir. İşte hata yaptığında destek göreceği kişi siz olursanız çok daha az hata yapmasını sağlamış olacaksınız.

Mezuniyet günü, okul maçları gibi onlar için anlamlı olan bazı günleri birlikte yaşamak, çocukların babalarıyla olumlu bir iletişim kurabilmesini sağlayacak. Böylece onları, uyuşturucu, alkol, çete gibi zarar verecek durumlardan ve babalarının yerini doldurmaya çalışan sahte babalardan koruyacaktır.

Anne baba olmak gayret ister. hiç kimse doğuştan anne-babalığı öğrenmez. Çocuklarınız sizden sadece para değil sevgi, şefkat, destek ve hayata hazırlamayı bekler. Güzel bir hikaye ile bitirelim yazımızı

"Güneşli bir gündü. Kadın parkta yanında oturan adama "Bakın, salıncakta sallanan su kırmızı kazaklı çocuk benim oğlum" dedi. Adam gülümseyerek "Güzel bir oğlunuz var" dedi. "Diğer salıncaktaki mavi kazaklı çocuk da benim oğlum" Sonra saatine baktı ve "Heyyy, Todd, sanırım artik gitme zamanı" diye seslendi oğluna. Çocuk salıncakta yükselirken "Beş dakika daha baba, lütfen yalnızca beş dakika daha" diye karşılık verdi babasına. Adam basını "peki" anlamında sallayınca çocuk neşeyle sallanmaya devam etti.Dakikalar sonra adam ayağa kalkarak tekrar seslendi oğluna "Todd, artık gidelim mi, ne dersin?" Çocuk yine gitmeye isteksiz "Ne olur baba, beş dakika daha, lütfen, beş dakika daha" diye bağırdı babasına. Adam "Tamam" deyince çocuk kahkahalar atarak sallanmaya devam etti. Sonunda kadın dayanamadı ve sesinde gizli bir hayranlıkla "Ne kadar
sabırlı bir babasınız" dedi. Adam gülümsedi kadına. "Sabır değil yaptığım bayan" dedi. "Büyük oğlum Tommy ´yi geçen yıl burada sarhoş bir sürücünün çarpması sonucu kaybettim. Buraya yakin yolda bisiklet sürüyordu. Tommy´e hiç yeterince zaman ayırmamıştım. Oysa simdi onunla beş dakika daha fazla birlikte olabilmek için her şeyi yapardım.Todd´la aynı hatayı yapmayacağıma söz verdim kendi kendime.. O her "Beş dakika daha baba" dediği zaman, oyun oynamak için beş dakika daha kazandığını düşünüyor, oysa isin gerçeği ne biliyor musunuz? Ben onu oyun oynarken beş dakika daha fazla izleyebiliyorum, asil kazanan benim"

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 04.11.2022 - Güncelleme: 04.11.2022 09:36 - Görüntülenme: 198
  Beğen | 0  kişi beğendi

Etiketler :
Baba ve Çocuk,